12 Şubat 2013 Salı

AHAMENİŞ İMPARATORLUĞU هخامنشیان



Ahameniş İmparatorluğu هخامنشیان

      Bazı araştırmacılara göre ‘ilk dünya imparatorluğu’ kabul edilen Ahameniş İmparatorluğu Basra Körfezi’nin kuzeyinde Parsa olarak bilinen bölgenin çok küçük bir alanında kuruldu[1].

Pers imparatorluklarından Ahameniş Hanedanı'nın kurucusu ve ilk kral kabul edilen Büyük Kiros (Eski Persçe: Kuruş, Farsçaکوروش KouroshMÖ 576 ya da 590 - MÖ Temmuz 529) ayrıca II. Kiros, Büyük Keyhüsrev ve Büyük Kuraş olarak da bilinir. Persler Büyük Kiros önderliğinde birleşerek kuzeydeki Medleri yıkmış ve bir devlet haline gelmişlerdir. Bundan sonra Kyros fetih hareketlerine girişmiştir. Bu fetihlerde ise Babil, Fenike gibi zengin yerleri fethedip ülkeyi zengin bir krallık haline getirmiştir. Ermenistan’ı, Lidya’yı ve Krezus’un servetini ele geçirip tüm Anadolu’yu hâkimiyeti altında birleştirmiştir. Anadolu’yu ele geçirdikten sonra Babil’e saldırmış ve orayı da fethedip kendini Babil kralı ilan etmiştir. Bundan sonra ise Mısır’a saldırma hazırlıklarına başlamış, kuzeydoğuyu sağlamlaştırmak için İskit-saka imparatorluğu ile savaş yapmış ve bu savaşların birinde Kraliçe Tomris’in ordusuna mağlup olarak hayatını kaybetmiştir.


Kiros insan haklarına çok saygılı ve sevilen bir hükümdar olarak tarihe geçmiştir. Daha önceden göçe Babil’e göçe zorlanmış Yahudileri Kudüs’e dönme hakkı vererek serbest bırakmış ve onlara burada büyük tapınaklarını yeniden inşa etme izni vermiştir[2]. İncil’de ondan “Kutsal Yahve” olarak bahsedilir[3]. Britanya müzesinde bulunan "Kiros Silindiri" bugün "insan hakları bildirisi" olarak yorumlanmaktadır. 
Kiros Silindiri 

Büyük Kiros ölünce yerine oğlu Kambis geçmiştir. Kambis’de ölünce bu defa kendisini Kyros “ailesi”nden sayan Dara, suikastçılar tarafından, yardımcılarına ayrıcalık sağlama karşılığında yeni kral olarak atanır ve ülkenin topraklarını doğuda Sint vadisine, batıda Trakya ve Makedonya’ya kadar genişletmeyi başarır[4].

Kiroş'un bayrağı 


Büyük Darius  (MÖ 549 - MÖ 485  MÖ 552 - 485 yılları arasında İran'ı yönetmiş olan imparatordur. Modern Farsça´da adı داریوش biçiminde geçer. Hâkim olduğu ülkelerin eski hükümdarları olan firavunlar, Nemrutlar gibi tanrılık davasına kalkışmamakla beraber, tabaası üzerinde sorgusuz ve kayıtsız mutlak bir hâkimiyet kurmuştur. Devletin topraklarını satrablalıklara (eyalet) ayırmış, buralara da satraplar göndermiştir. Kuraş gibi Darius’da Yahudilere dini serbestlik tanımıştır. Yahudilere mabedin yapılmasına malî destek sağlamıştır, böylece Süleyman Mabedi ikinci defa yapılmıştır[2]. Mısır’ın imarına, ticaretinin gelişmesine önem vermiştir. Teb vahasında harabesi halâ mevcut bir tapınak kurdurdu. Ticareti geliştirmek için Nil nehrini Kızıldeniz’le birleştiren kanalı ikmal etti. Süveyş kanalının açılmasıyla Mısır dünya tarihinde müstesna bir önem kazanmıştı[5].
Darius I 




Darius I, şüphe yok ki ordu ve devlet şefi olarak Ahamenişlerin en parlak bir simasıdır. Bu bakımdan Kuraş II’nin bile üstüne çıkmaktadır. Darius’un kurduğu idare şekli, sonraları Büyük İskender ve Diyadok’ları tarafından taklit ve tatbik edilmiş olduğu gibi İran’da da bu memleketin Müslüman Araplar tarafından yıkıldığı zamana kadar yaşamış, sonrada Abbasî halifelerine örnek olmuştur[7].  Bu kadar geniş bir alanı yönetmek özel bir beceri istiyordu. Dolayısıyla katı olduğu kadar esnek olmayı da becerebilen bir yönetim anlayışı gerekiyordu. Çünkü bu topraklarda farklı dil, din ve kültürde, gelenekleri çok eskilere dayanan insanlar bir arada yaşıyordu. Bu farklılıkları hiçe sayarak, tüm imparatorluğu tek bir çatı altında toplama girişimi, insanlar geleneklerinden özellikle de dinlerinden, kolay kolay vazgeçmedikleri için, sürekli ayaklanmalar ortaya çıkaracaktı. Bu imparatorlukta politik ve ekonomik istikrarsızlığa neden olabilirdi. İşte bu yüzden Ahameniş İmparatorluğu’nun günümüzde halen anılan en ayırt edici özelliği; kültürel ve dinsel “hoşgörüsüydü”, bu aslında çok başarılı bir kontrol stratejisi idi.
Darius dönemindeki en büyük bayındırlık faaliyeti ise Persepolis adlı yeni başkentin inşa edilmesi oldu.


Anadolu’ya hâkim olan Perslerin satrapları ülkeyi imar etmek için çaba göstermişlerdir. Bu çalışmalar sırasında Bodrum’da yapılan Mausoleum (Mozole kral mezarı) dünyaca ünlü eserlerden biridir.

Darius’un ölümünden sonra krallığın başına oğlu I. Serhas veya Kserkses (Persçe: Hşayarşah, خشايارشاه) geçti. Tahta çıkışından hemen sonra, şiddet kullanarak ( ve II. Kyros ve I. Dara için tipik olan diğer dinlere karşı hoşgörüden yoksun olarak) Mısır ve Babilonya’daki ayaklanmaları bastırdı. Kserkses Yunanlılara karşı amansız bir mücadeleye girmiştir, ünlü tarihçi Heredot Kserkses’in ordusunun içerek ırmakları kuruttuğunu ve koca kentlerin erzağını tükettiğini de öne sürmektedir. Yunan kaynaklarına göre Kserkses ile bir hikâye anlatılır, şöyle ki; Kserkses Zerdüştlerin tanrısı Ahura Mazda’ya tapardı ama kendini de doğanın hâkimi görürdü. Yunanistan seferinde Çanakkale Boğazı’na inşa ettirdiği ilk köprü yıkılınca denizin bu haddini bilmezliğine kızar ve ceza olarak savaşçılarına Boğaz’ın sularının 300 kez kırbaçlanmasını ve sulara kelepçe atılmasını emreder, kelepçeleri takacak yer bulamayınca sulara attılar, kral hırsından ağladı ve yüz basamaklı tahtından inip denizi tekmeledi.
Kserkses'in 100 basamaklı tahtı
300 Spartalı filmindeki Kserkses tiplemesi 

II. Artakserkes döneminde devlet hızla çözülmeye başlamış, İmparatorluk’ta ayaklanmalar olmuş, Mısır bağımsızlığını ilan etmiştir. İsyanlar güçlükle bastırılmış, ama daha sonra III. Darius döneminde Pers İmparatorluğu’na Büyük İskender son vermiştir.
Ahura Mazda

Persler, tanrıları için heykeller ya da tapınaklar yapmıyorlardı. Perslerin dininde gökyüzü, su, ateş ve toprağın önemli bir yeri vardı. Ahura Mazda dininin dışında Güneş ile simgelenen Mithra adlı bir din de vardı. Ahura Mazda dini soylu Persler arasında yaygındı.
Yukarıda görülen ikon Zerdüştlüğün en çok kullanılan sembollerindendir. Kanatlı Disk Ortadoğu ve Yakındoğu kültür ve sanat tarihinde çok daha eski bir figürdür. Diskin asıl kaynağı güneştir ve onu niteler. Tıpkı krala benzeyen sakallı birinin üzerinde durduğu disk Persepolis’in pek çok kabartmasında ve Ahameniş mühürlerinde görülür. O Ahameniş kültüründe “Tanrıların en büyüğü” Ahura Mazda’nın kanatlı diskidir[8].













[1] (Toteva)
[2] (TANYU)
[3] (Casabonne)
[4] (Wiesehöfer)
[5] (TANYU)
[6] (GÜNALTAY)
[7] (GÜNALTAY)
[8] (Casabonne)

KAYNAKLAR: 
*Casabonne, O. «Akamenid İmparatorluğu-Büyük Kral ve Persler.» ArkeoAtlas 6, (2007): 20-35.
*GÜNALTAY, Ord. Prof. M. Şemseddin. İRAN TARİHİ I.CİLT EN ESKİ ÇAĞLARDAN İSKENDER'İN ASYA SEFERİNE KADAR . ANKARA: TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI , 1987 .
*TANYU, Prof. Dr. Hikmet. Tarih Boyunca Yahudiler ve Türkler 1. Kitap. Yağmur Yayınları , 1976. sy: 94-95 .
*Wiesehöfer, Josef. Antik Pers Tarihi . Telos Yayınları , 2003.
*Toteva, Galya D. «Pers Kentleri ve Sanatı-On Binlerin Düşü.» Arkeoatlas 6 (2007): 36-53.


1 yorum: