Ahameniş
İmparatorluğu هخامنشیان
Bazı
araştırmacılara göre ‘ilk dünya imparatorluğu’ kabul edilen Ahameniş
İmparatorluğu Basra Körfezi’nin kuzeyinde Parsa olarak bilinen bölgenin çok
küçük bir alanında kuruldu[1].
Pers imparatorluklarından
Ahameniş Hanedanı'nın kurucusu ve ilk kral kabul edilen Büyük Kiros (Eski Persçe: Kuruş, Farsça: کوروش Kourosh; MÖ 576 ya da 590 - MÖ
Temmuz 529) ayrıca II. Kiros, Büyük
Keyhüsrev ve Büyük Kuraş olarak da bilinir. Persler Büyük Kiros önderliğinde birleşerek
kuzeydeki Medleri yıkmış ve bir devlet haline
gelmişlerdir. Bundan sonra Kyros fetih hareketlerine girişmiştir. Bu fetihlerde
ise Babil, Fenike gibi zengin yerleri fethedip ülkeyi zengin bir krallık haline getirmiştir.
Ermenistan’ı, Lidya’yı ve Krezus’un servetini ele geçirip tüm Anadolu’yu
hâkimiyeti altında birleştirmiştir. Anadolu’yu ele geçirdikten sonra Babil’e
saldırmış ve orayı da fethedip kendini Babil kralı ilan etmiştir. Bundan sonra
ise Mısır’a
saldırma hazırlıklarına başlamış, kuzeydoğuyu sağlamlaştırmak için İskit-saka imparatorluğu
ile savaş yapmış ve bu savaşların birinde Kraliçe Tomris’in ordusuna mağlup
olarak hayatını kaybetmiştir.
Kiros insan haklarına çok saygılı ve sevilen
bir hükümdar olarak tarihe geçmiştir. Daha önceden göçe Babil’e göçe zorlanmış
Yahudileri Kudüs’e dönme hakkı vererek serbest bırakmış ve onlara burada büyük
tapınaklarını yeniden inşa etme izni vermiştir[2].
İncil’de ondan “Kutsal Yahve” olarak bahsedilir[3].
Britanya müzesinde bulunan "Kiros Silindiri" bugün "insan
hakları bildirisi" olarak yorumlanmaktadır.
Kiros Silindiri |
Büyük Kiros ölünce yerine oğlu
Kambis geçmiştir. Kambis’de ölünce bu defa kendisini Kyros “ailesi”nden sayan
Dara, suikastçılar tarafından, yardımcılarına ayrıcalık sağlama karşılığında
yeni kral olarak atanır ve ülkenin topraklarını doğuda Sint vadisine, batıda
Trakya ve Makedonya’ya kadar genişletmeyi başarır[4].
Kiroş'un bayrağı |
Büyük Darius
(MÖ 549 - MÖ 485 MÖ 552 - 485 yılları arasında İran'ı yönetmiş olan imparatordur.
Modern Farsça´da adı داریوش biçiminde geçer. Hâkim
olduğu ülkelerin eski hükümdarları olan firavunlar, Nemrutlar gibi tanrılık
davasına kalkışmamakla beraber, tabaası üzerinde sorgusuz ve kayıtsız mutlak
bir hâkimiyet kurmuştur. Devletin topraklarını satrablalıklara (eyalet)
ayırmış, buralara da satraplar göndermiştir. Kuraş gibi Darius’da Yahudilere
dini serbestlik tanımıştır. Yahudilere mabedin yapılmasına malî destek
sağlamıştır, böylece Süleyman Mabedi ikinci defa yapılmıştır[2]. Mısır’ın imarına, ticaretinin
gelişmesine önem vermiştir. Teb vahasında harabesi halâ mevcut bir tapınak
kurdurdu. Ticareti geliştirmek için Nil nehrini Kızıldeniz’le birleştiren
kanalı ikmal etti. Süveyş kanalının açılmasıyla Mısır dünya tarihinde müstesna
bir önem kazanmıştı[5].
Darius I |
Darius I,
şüphe yok ki ordu ve devlet şefi olarak Ahamenişlerin en parlak bir simasıdır.
Bu bakımdan Kuraş II’nin bile üstüne çıkmaktadır. Darius’un kurduğu idare
şekli, sonraları Büyük İskender ve Diyadok’ları tarafından taklit ve tatbik
edilmiş olduğu gibi İran’da da bu memleketin Müslüman Araplar tarafından
yıkıldığı zamana kadar yaşamış, sonrada Abbasî halifelerine örnek olmuştur[7]. Bu kadar geniş bir alanı yönetmek özel bir
beceri istiyordu. Dolayısıyla katı olduğu kadar esnek olmayı da becerebilen bir
yönetim anlayışı gerekiyordu. Çünkü bu topraklarda farklı dil, din ve kültürde,
gelenekleri çok eskilere dayanan insanlar bir arada yaşıyordu. Bu farklılıkları
hiçe sayarak, tüm imparatorluğu tek bir çatı altında toplama girişimi, insanlar
geleneklerinden özellikle de dinlerinden, kolay kolay vazgeçmedikleri için,
sürekli ayaklanmalar ortaya çıkaracaktı. Bu imparatorlukta politik ve ekonomik
istikrarsızlığa neden olabilirdi. İşte bu yüzden Ahameniş İmparatorluğu’nun
günümüzde halen anılan en ayırt edici özelliği; kültürel ve dinsel
“hoşgörüsüydü”, bu aslında çok başarılı bir kontrol stratejisi idi.
Darius dönemindeki en büyük bayındırlık
faaliyeti ise Persepolis adlı yeni başkentin inşa edilmesi oldu.
Anadolu’ya hâkim olan Perslerin satrapları
ülkeyi imar etmek için çaba göstermişlerdir. Bu çalışmalar sırasında Bodrum’da
yapılan Mausoleum (Mozole kral mezarı) dünyaca ünlü eserlerden biridir.
Darius’un
ölümünden sonra krallığın başına oğlu I.
Serhas veya Kserkses (Persçe: Hşayarşah, خشايارشاه)
geçti. Tahta çıkışından hemen sonra, şiddet kullanarak ( ve II. Kyros ve I.
Dara için tipik olan diğer dinlere karşı hoşgörüden yoksun olarak) Mısır ve
Babilonya’daki ayaklanmaları bastırdı. Kserkses Yunanlılara karşı amansız bir
mücadeleye girmiştir, ünlü tarihçi Heredot Kserkses’in ordusunun
içerek ırmakları kuruttuğunu ve koca kentlerin erzağını tükettiğini de öne
sürmektedir. Yunan kaynaklarına göre Kserkses ile bir hikâye anlatılır,
şöyle ki; Kserkses Zerdüştlerin tanrısı Ahura Mazda’ya tapardı ama kendini de
doğanın hâkimi görürdü. Yunanistan seferinde Çanakkale Boğazı’na inşa ettirdiği
ilk köprü yıkılınca denizin bu haddini bilmezliğine kızar ve ceza olarak
savaşçılarına Boğaz’ın sularının 300 kez kırbaçlanmasını ve sulara kelepçe atılmasını emreder, kelepçeleri takacak yer bulamayınca
sulara attılar, kral hırsından ağladı ve yüz basamaklı tahtından inip denizi
tekmeledi.
Kserkses'in 100 basamaklı tahtı |
300 Spartalı filmindeki Kserkses tiplemesi |
II. Artakserkes döneminde devlet hızla
çözülmeye başlamış, İmparatorluk’ta ayaklanmalar olmuş, Mısır bağımsızlığını
ilan etmiştir. İsyanlar güçlükle bastırılmış, ama daha sonra III. Darius
döneminde Pers İmparatorluğu’na Büyük
İskender son vermiştir.
Ahura Mazda |
Persler, tanrıları için heykeller ya da tapınaklar yapmıyorlardı. Perslerin
dininde gökyüzü, su, ateş ve toprağın önemli bir yeri vardı. Ahura Mazda
dininin dışında Güneş ile simgelenen Mithra adlı bir din de vardı. Ahura Mazda
dini soylu Persler arasında yaygındı.
Yukarıda görülen ikon Zerdüştlüğün en çok kullanılan sembollerindendir. Kanatlı
Disk Ortadoğu ve Yakındoğu kültür ve sanat tarihinde çok daha eski bir
figürdür. Diskin asıl kaynağı güneştir ve onu niteler. Tıpkı krala benzeyen
sakallı birinin üzerinde durduğu disk Persepolis’in pek çok kabartmasında ve
Ahameniş mühürlerinde görülür. O Ahameniş kültüründe “Tanrıların en büyüğü”
Ahura Mazda’nın kanatlı diskidir[8].
[5]
(TANYU)
[6]
(GÜNALTAY)
[7]
(GÜNALTAY)
*Casabonne, O. «Akamenid İmparatorluğu-Büyük Kral ve
Persler.» ArkeoAtlas 6, (2007): 20-35.
*GÜNALTAY, Ord. Prof. M. Şemseddin. İRAN TARİHİ
I.CİLT EN ESKİ ÇAĞLARDAN İSKENDER'İN ASYA SEFERİNE KADAR . ANKARA: TÜRK
TARİH KURUMU YAYINLARI , 1987 .
*TANYU, Prof. Dr. Hikmet. Tarih Boyunca Yahudiler ve
Türkler 1. Kitap. Yağmur Yayınları , 1976. sy: 94-95 .
*Wiesehöfer, Josef. Antik Pers Tarihi . Telos
Yayınları , 2003.
*Toteva, Galya D. «Pers Kentleri ve Sanatı-On Binlerin
Düşü.» Arkeoatlas 6 (2007): 36-53.
Ya hiç güzel olmamış
YanıtlaSil